Roma Seyahat Notları – 1

Yazar Taha ÇAKIR

Avrupa’da gezilecek üç şehirden söz edilecekse, Roma’nın listenin en başında yer alması hiç şaşırtıcı olmaz. Bizim de gerek okuduğumuz kitapların, gerekse izlediğimiz vlog ve filmlerin etkisiyle en çok görmek istediğim şehirlerin başında geliyordu. Ancak böylesine katmanlı ve derinlikli bir şehri Kuzey İtalya turuna sıkıştırarak, aceleyle gezmek yerine en az üç-dört tam gün ayırarak keşfetmenin daha anlamlı olacağına inandığımız için bu seyahati daha önce ertelemiştik.

Havayolu şirketinin aylar öncesinden düzenlediği kampanyada, Haziran ayı için uygun fiyatlı biletleri bulunca fırsatı değerlendirmek istedik. Ancak Roma’ya adım atar atmaz yüzümüze çarpan sıcakla birlikte zamanlama hatası yaptığımızı fark ettik. Zira, bunaltıcı derecede sıcak havada ve şehri saran yoğun turist kalabalığı içinde, yürüyerek keşfedilmesi gereken Roma için bu mevsim hiç de uygun değildi. Sanırım İlkbahar veya Sonbahar daha ideal dönemler olabilir.

“Yanlış zamanda mı geldik?” diye düşünürken, üzerine bir de havalimanı yakınlarında çıkan yangın nedeniyle tren seferlerinin durdurulduğunu ve şehir merkezine giden otobüsler için yüzlerce kişinin uzun kuyruklarda beklediğini görünce resmen afalladık. Neyse ki o karmaşa içerisinde tanıştığımız İskoç bir turistle Uber paylaşarak şehir merkezindeki Termini İstasyonu’na ulaşmayı başardık.

Tuttuğumuz otel, bütçe dostu bir seçenekti ve Termini İstasyonu’na sadece 200 metre uzaklıkta, gezilecek yerlere de oldukça yakındı. Örneğin Kolezyum’a trenle yalnızca 7 dakikada ulaşmak mümkündü. Roma gibi, her köşe başında ayrı bir tarihi zenginliğin karşınıza çıktığı bir şehirde gezilecek yerlerin tamamını listelemeye çalışmak anlamsız olur. Ancak bizim gibi kısa süreliğine gelen, hem tarih hem de dondurma meraklıları için bazı durakları özetleyerek gezilecek yerler ve konaklanacak bölgeler konusunda fikir vermek mümkün. Aşağıda hem bu durakların kısa açıklamalarını hem de harita üzerindeki konumlarını bulabilirsiniz:

1Termini İstasyonuHavalimanından Şehir Merkezine Gelen Tren Ve Otobüslerin Durağı
2Astorıa Golden Gate Hotel
3KolezyumDünyanın Yeni Yedi Harikası Listesinde
4Titus Kemeriİmparator Titus’un Yahudileri yenerek Kudus’teki kutsal tapınaklarını yıktığı sefere itfahen yapılmış kemer.
5Roma ForumuAntik Roma’nın Siyasal, Dini, Ticari Ve Toplumsal Merkezi Olan Açık Hava Arkeoloji Alanı
6Via dei Fori ImperialiPiazza Venezia İle Kolezyum Arasında Uzanan, Roma'nın En İkonik Ve Etkileyici Caddelerinden Biridir.
7Piazza VeneziaRoma'nın Tam Kalbinde Yer Alan Ve Şehrin Tarihiyle Modern Yaşamını Birleştiren En Önemli Meydanlardan Biri
8Campo de' FioriRoma’nın En Canlı, Tarihi Ve Karakteristik Meydanlarından Biri
9Corso Vittorio Emanuele IIRoma'nın Tarihi Merkezinde Uzanan, Şehri Doğudan Batıya Bağlayan Geniş Ve İşlek Bir Bulvardır.
10Piazza NavonaRoma’nın En Ünlü Ve En Zarif Meydanlarından
11PanteonRoma’nın Ve Dünyanın En İyi Korunmuş Antik Tapınaklarından Biri
12Trevi ÇeşmesiRoma’nın En Ünlü, En Görkemli Ve En Çok Ziyaret Edilen Barok Anıtı
13İspanyol MerdivenleriRoma’nın En Popüler Buluşma Noktalarından Biri Olup Turistlerin Favori Durağı
14Villa Borgheseİçerisinde Sanat Galerileri, Göletler, Tarihi Villalar Ve Yürüyüş Yolları Bulunan Park
15Terrazza del BelvedereVilla Borghese'nin Tepesinde Yer Alan Ve Panaromik Roma Manzarası Bulunan Teras
16Piazza del PopoloRoma’nın Kuzey Kapısı Sayılan Geniş Ve Simetrik Bir Meydandır;
17Castel Sant'AngeloTiber Nehri Kıyısında Yer Alan , Tarihte Kale, Papalık Sığınağı Ve Günümüzde Müze Olarak Kullanılan Etkileyici Bir Yapı
18Vatikan Müzeleri
19TrastevereTiber Nehri’nin Batı Yakasında Yer Alan Kadıköy Moda Sokaklarına Benzer Bölge
20Gelateria La RomanaOtele Yakın Mükemmel Dondurmacı
21GiolittiPanteon'a Yakın Konumda, Turistlerin Favorisi Meşhur Bir Dondurmacı
22FrigidariumNavona Meydanına Yakın Meşhur Dondurmacı, Yanında Meşhur Tiramisu Satıcısı "Two Size" Var.
23Otaleg - Ice-creamTrastevere Bölgesinde Vedat Milör'ün Önerdiği Dondurmacı

Ben özellikle Roma’nın tarihi ve kültürel mirası ile Vatikan’ı (biraz da meşhur dondurmacılarını) merak ettiğim için, gitmeden önce kısa bir araştırma yapmıştım. Bu araştırmalar sayesinde, Roma’nın tarihini çok özet bir şekilde aşağıdaki gibi sıralamak mümkün:

Roma Şehrinin KuruluşuMÖ 753
Etrüsk EgemenliğiMÖ 600 - 509
Roma CumhuriyetiMÖ 509 -27
Roma İmparatorluk DönemiMÖ 27 – MS 476
Doğu Roma (İstanbul) Ve Batı Roma Şeklinde İkiye AyrılmaMS 395
Batı Romanın YıkılışıMS 476
Barbar Kavimlerin İstilasıMS 476–754
Orta Çağ — Papaların EgemenliğiMS 754 -1870
İtalya’nın Birleşme Savaşları Ve Roma’nın Başkent İlan EdilmesiMS 1849 - 1870

Şehrin tarihi ve kültürel mirası bu kadar katmanlı olunca, gitmeden önce küçük de olsa bir araştırma yapmak gerçekten faydalı olabilir. Bu nedenle, ilgi duyanlar için birkaç kaynak tavsiyesi vermek istiyorum.

  1. Roma hakkında bilgi edinmenin en pratik yollarından biri, Roma Belediyesi tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli sanal asistan: Julia Roma AI. Julia’ya +39 335 730 2661 numarası üzerinden WhatsApp aracılığıyla ulaşabilir, hiçbir uygulama indirmeden doğrudan yazışmaya başlayabilirsiniz. Öyle ki Karşınıza çıkan tarihi bir yapının ne olduğunu öğrenmek, gün batımını izleyebileceğiniz en güzel seyir terasını bulmak ya da size en yakın ve en iyi dondurmacı için öneri almak gibi, aklınıza gelen her türlü soruya Julia’dan Türkçe olarak anında cevap alabilirsiniz.
  2. İkinci olarak, Roma’da yaşayan tur rehberi ve sanat tarihi öğrencisi Ahmet Ebcim’in YouTube (Roma Bileti – Ahmet Ebcim) ve Instagram üzerinden paylaştığı kısa videolar sayesinde, Roma’nın gizli kalmış hazinelerini keşfedebilir, turistik yapılarının hikayesini öğrenebilirsiniz.
  3. Üçüncü olarak, eğer siz de benim gibi biraz daha eski usulcüyseniz ve bu konuya zaman ayırmaktan keyif alıyorsanız, aşağıdaki kitaplardan ve kitap bölümlerinden faydalanabilirsiniz:

        3.1. Eksiksiz ve Pratik Roma – Martin Dunford
Cep boyutunda hazırlanmış bu şehir rehberi, Roma’yı adım adım gezmek isteyenler için haritalar, önerilen rotalar ve kısa tarih notları gibi pratik bilgiler sunuyor. Geçtiğimiz sene almıştım ama açıkçası yapak zeka asistanı kullanacaksanız çok demode kalıyor.

       3.2. Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş – Oğuz Tekin

Roma’nın tarihsel kökenlerini anlamak isteyenler için yazılmış, akademik düzeyde fakat sade anlatımlı bir “giriş” kitabı. Roma’yı Antik Yunan bağlamıyla birlikte ele alıyor.

      3.3. Antik Kentler – Charles Gates

Roma başta olmak üzere pek çok antik kentin yapısal özelliklerini, şehir planlamasını ve kültürel izlerini arkeolojik bir bakış açısıyla inceliyor. Roma ile ilgili kısım yaklaşık 150 sayfa kadar ve kesinlikle tavsiye ederim.

     3.4. Antik Roma’da 24 Saat – Philip Matyszak

Roma İmparatorluğu döneminde yaşayan 24 farklı karakterin bir gününü anlatan sürükleyici bir kitap. Kitapta bir taraftan tarihi bilgi verirken diğer tarafından dönemin gündelik hayatına dair renkli bir panorama sunuyor. Şayet turist akınının olmadığı bir dönemde Roma’ya gitme fırsatınız olursa, bu kitabı sokaklara çıkmadan önce okumak sizi bambaşka bir dünyaya götürebilir. Bizi götüremedi; çünkü turist kalabalıkları içinde yolumuzu bulmaya çalışırken, imparatorluk dönemine seyahat epey bir zor oluyor.

      3.5. Antik Roma İnfografik – Nicolas Guillerat ve diğerleri

Roma’nın siyasi, sosyal, askerî ve ekonomik yapısını grafiklerle sunan, görsel öğrenmeye yönelik bir kaynak. Özellikle detaylı ama yorucu akademik metinlerden sıkılanlar için faydalı olabilir.

 Bu bölümü daha fazla uzatmamak adına, şehrin kuruluş hikâyesiyle bitirip gezdiğimiz yerlere dair notlarımı ikinci bölüme bırakmak istiyorum. Zira Roma gibi antik dünyada bir güç merkezi olmuş, imparatorluklara başkentlik yapmış bir şehrin sıradan olması beklenemeyeceğinden oldukça ilginç ve sembolik bir kuruluş efsanesi var.

Efsaneye göre, Alba Longa Kralı Numitor, kardeşi tarafından tahtından indirilmiş, erkek çocukları öldürülmüş ve kızı Rhea Silvia ise Vesta Tapınağı’na rahibe yapılmış. Ancak savaş tanrısı Mars’tan hamile kalan Rhea Silvia’nın, Romulus ve Remus adında ikiz çocukları olmuş. Bu durum ortaya çıkınca da, bebekler Tiber Nehri’ne atılarak öldürülmek istenmiş. Ancak nehirde sürüklenen bebekler, bir incir ağacının dallarına takılarak kıyıya ulaşmış. Burada, önce bir dişi kurt tarafından emzirilmişler ve daha sonra da bir çoban tarafından bulunarak büyütülmüşler. (hikaye ne kadar da tanıdık ! )

Romulus ve Remus, delikanlılık çağına geldiklerinde, dedeleri Numitor’un tahtını ona geri kazandırmışlar. Ardından da kıyıya sürüklendikleri bölgede yeni bir şehir kurmaya karar vermişler ve ilk yerleşim yeri olarak da Palatin Tepesi’ni seçmişler. Böylece Roma’nın temelleri de atılmış.

You may also like

Yorum Bırakın